İSTANBUL: İKİ ÇEŞME ARASI

İstanbul'un kıyı semtleri Fındıklı, Karaköy ve Perşembe Pazarı bize değişik yüzler ve hayat hikayeleri sunarlar. Tüm bunlardan azıcığını görmek için Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin başladığı köşede pek kimsenin dikkat etmediği Servet Baba’nın Çay Bahçesi’nde buluşuyoruz. Kulaklıklarımızı taktıktan ve çalıştıklarına emin olduktan sonra turumuza başlıyoruz. Meclis-i Mebusan Caddesi üzerinde bulunan Tophane Tramvay Durağı yakınındaki Tophane Çeşmesi’ne yürürken Kanuni Dönemi (1520-1564) İstanbul’u hakkında konuşacağız. Galata’nın endüstri ve etkileyici yapıları ile yıldızının parlamasının öyküsünü dinlerken tarihe tanıklık eden binaların fotoğraflarını çekebiliriz. Ve Galata’nın zenginliğinin en önemli tanıklarından biri olan Bank-ı Osmani Binası’nı ziyaret ediyoruz. Sonra Osmanlı’da kapitülasyonlar, demokrasi denemeleri, denizcilik ve isyanlar gibi konuların ardından Kemankeş, Mumhane ve Necatibey Caddelerinin köşesine geliyoruz. Caddelerin geçmişlerini ve bugünlerini dinledikten sonra Karaköy Meydanı’na ulaşıyoruz. Meydanın eski fotoğrafları ile başlayan tarih yolculuğumuz, belki bir korna veya satıcı sesi kesilinceye kadar sürüyor. Karaköy Balıkçılar Pazarı’nın içinden yürüyerek Haliç’in kıyısına ulaşıyoruz ve Perşembe Pazarı’nın sokaklarına dalıyoruz. Sokaklarda yürürken bu kentin geçmişinden ne kadar habersiz olduğumuzu fark etmek eminim ki bizi bir kez daha şaşırtacaktır. Ve Osmanlı’nın gücünü simgeleyen eserlerden bir tanesi, modern yapıların arasında görmenin zor olduğu Sokollu Cami. Güçlü sadrazamlar dönemini başlatan Sokollu’nun şehirdeki önemli eserlerinden olan cami günümüzün son ziyareti olacak.